Merhaba,
Aynı bedende son bir gecelik uykumuzun kaldığı günün sabah 4'ünden yazıyorum bu satırları. Bu uzun 9 aylık yolda başımıza gelen türlü türlü iyi kötü her şeyle birlikte mücadele ettik, beraber mutlu olduk, beraber ağladık, beraber kahkaha attık, sen bazen tekme attın ben bazen kıvrandım derken aramızda bir ahenk oluşturduk Gülce.
Mücadele etmeyi, bir şeylerle baş etmeyi, bir şeylere göğüs germeyi bu zamana kadar içimde senin var oluşundan güç alarak başarabildim. Yarından sonraki gün başlayacağımız yeni yolculuğumuzda sen de dışında benim var olduğumu bilerek azmet, mücadele et ve başar güzel kızım. Bizim iç içe verdiğimiz tüm mücadelede dışarıdan elimizi tutan, senin sesine hiç tepkisiz kalmadığın , her sesini duyduğunda su kuşu gibi gelip dokunuşunu aradığın; benim yol arkadaşım hayat arkadaşım dediğim senin baba diyeceğin, tanıştıktan sonra kendini en huzurlu en güvende en korunaklı hissedeceğin limanın olacak kişinin, fiziksel olarak dışarıda görünen ama bizimle yine iç içe olan kahramanının da olduğunu, onun da en az benim kadar mutlu endişeli kaygılı coşkulu olduğunu ve sabırsızlıkla seni beklediğini unutma olur mu.
Söyleyebileceklerim o kadar çok ki senin hakkında. Hem de birlikte hiç bir mesaimiz başlamamışken. Hiç göz göze bakmadık henüz, ellerimiz kavuşmadı, seni henüz bağrıma hiç basmamışken. Hal buyken yüreğim nasıl coşkuyla sen diye atıyor bir bilsen. Annelik bir delilik hali diyenlerin haklı olduğunu; yine haklı oldukları diğer bir konu olan anne olmadan anlayamamak da en az bizim seninle olduğumuz kadar iç içe geçmiş bir düğüm sanki. Gözlerimde her an hazır olan yaşlarla senin benim yanımda kalmanı diliyorum Yüce Allah'tan.
Seni bekliyorum kızım. Lütfen beni yalnız bırakma. Dünyaya gelişini beklerken yaşadığım sabırsızlıkları keşke hep içimde kalsaydılara bıraktırma. Seni çok seviyorum.
Annen.
09.06.2024- İstanbul
Commentaires